Aşk, erkenden ve ergence saçmalamadır
Yüz bin kez açıkladım, yine soruyor!
Abi ben ona deli divane aşığım, ona şiirler yazıp şarkılar söylüyorum. Her an aklımda, onu aklımdan çıkaramıyorum. Ama o beni neden bir türlü, hiç sevmiyor, diye soruyor!
Yüzlerce kez de soracak, ben açıklayacağım, o yine soracak, biliyorum.
Aşk böyle bir şey işte cancağızım.
Sen demini alana kadar, kıvamına gelene kadar, aşka dair akıllalana değin,
akıldan azade bir kendini tekrarlamadır.
Peşin söyleyeyim, sen ona olan ilgini abarttıkça. Onu gözünde ulaşılmaz kıldıkça böyle yakınmaya devam ettikçe, asla sevmeyecek de, emin ol.
Onu derhal unutmaya çalış demek, duygu cahilliğidir. Ondan çabucak uzaklaş önerisi de kalp yetersizliği.
Salaksın sen, kendini kullandırıyorsun demekse bencilce bir canilik.
Unut gitsin başka biri mi yok demek duygu cahilliğine tüy dikmektir.
Kendi kendine onu unut dedikçe, hatırlıyor olacağını peşinen söyleyeyim sana.
Unutmanın en faydalı ilacı zamandır.
Hem unutmak isteyeceğini sanmıyorum.
O seni, senin gösterdiğin sevgi ve ilgi oranında asla sevmeyecek, tek gerçek bu.
Bunu koşulsuz kabullen.
Aşk, faydalı bir ruh hastalığıdır.
Korkma, en fazla üç yıl sürer, sonra yenik ve pişmiş bir şekilde kendine gelir ve iyileşirsin.
İmkansız, karşılıksız ve platonik olandır. Tam anlamıyla bir kavuşma yaşanılmamış olandır aşk dediğin. Bunun haricindekiler aşk değil, ilişkidir.
Eğer uzun süreli, sürükleyici bir ilişki peşindeysen, bunu aşık olduğun kişiyle deneme, burnundan gelir pişman olursun.
Bu ne anlama geliyor şimdi?
İmkansız, karşılıksız veya platonik olandır aşk. İmkansızdır çünkü gönlü, bedeni ve kendi de başkasınındır.
Karşılıksızdır, çünkü sana karşı, hissettiklerine benzer hiç bir şey hissetmiyordur.
Sana karşı tepkisiz ve anlamsızdır.
Platoniktir, çünkü senin aşkını itiraf etmeye cesaretin yoktur.
Senin hakkında bilinçsizdir.
Bu hallerin haricindekiler de aşk değil ilişkidir.
Aşk imkansızlık, acı içerir. Sabır ve görmeden bile sevme dayanıklılığı gerektirir.
Onun varlığıyla, o da senin varlığından habersiz yetinmeyi gerektirir.
Onun da, hislerin oranında benzer duygularla seni sevmesini beklemek saflıktır.
Sen onu seviyorsun diye, o da seni sevmek zorunda değil de ondan.
Sen onla çiftleşme arzusu içindesin diye o da aynı isteği taşımak zorunda değil.
Yani kısacası, tek yönlü arzuyla sevişme olmayabilir.
Ama onu sevmene, hiç bir sebep engel değildir ve olamaz.
Ve bunun adına da aşk hastalığı denir.
Sen suyu seviyorsun diye, denize girmek için dalgalı ve fırtınalı okyanusun da seni sevmesini bekleyeceğine.
Suyun kıyısına yanaş, fırtına, dalga, soğuk/sıcak, tuzlu/acı demeden suya gitmeyi dene.
Hatta gir ve serinle, ferahla veya mücadeleni yap alabora boranla..
Bu kadar basit.
Onun da seni sevmesi için ömrünü heder etme.
Anlaşıldı mı?..
“Çocuklaşıp, ergence saçmalama”?diyor.
Ya aşkın, çocukça saçmalamak olduğunu bilmiyor.
Ya da sevildiğinin farkına varamıyor.
Veya, zaten farkında da, hiç sevmediği anlamına geliyor..
Candaş Özer Yolcu
