Candaş ÖzerKöşe Yazıları

Candaş Özer Yolcu: Varlıkta, yokluk ve ıssızlık adası 

Varlıkta, yokluk ve ıssızlık adası 

Her ne çoksa bir ülkede , bir o kadar kıymeti yoktur o yerde. Değerine ve varlığına zerre kıymet biçilmez. 

Yeşilırmak’ta üzüm, çilek ve kolakas, cabadır mesela. Lefke’de ceviz, hurma ve derler akar denize boşuna. 

Güzelyurt’ta narenciye, bahçecilik ve hayvancılık meccani. 

Girne’de deniz, dağlar ve eylence, turizm berhava, hava/civa.

Lefkoşa’da başkent onuru ve eski tarihi konaklar atılmış ıskartaya..

Mağusa’da liman, Varoşa varoşu, surlar ve kargalar kuru fiyaka. 

Karpaz’da eşekler, bağlar ve altınkum sahiller boş beleş caka.

Mesarya’da kuru topraklar çorak ve eski kerpiç konaklar yıkıldı gitti zamanla. Ve tabii ki çocukluğum savruldu kıraçlara..

Ne çoksa bir ülkede, o değersizdir ya, nüfuzumuz da kalabalık değil ki, insan değeri niye olmasın buralarda. Neden acaba?

Adalıyız, yaşam tarzımızdaki adalılık ruhu canhıraş ölmek üzere..

Mesarya ovamız var, arpadan başka ekip biçenimiz yok. Fahiş fiyatlarla yem ithal ediyoruz, özel tekelinde. 

Meyve sebze üreticimiz az da olsa var. Fakat kimse ihya ve mesut değil çemberinde. 

Ne üretici memnun ne tüketici. 

Zira, aracı, yeküncü sömürüyor piyasayı, ticari ahlak yok kabzımalında!

Meralarımız gani, hayvan üreticimiz ve otlatacak çobanımız yok gibi!

Dağlarımız sıralı, dağcılığımız yok misali!

Tarihi değerimiz çok, eserlerimiz bakımsız ziyaret edeni yok. 

Güneş ve denizimiz enfes, 4 mevsim eko/turizme çok elverişliyiz, turistimiz eksik.

Gelen kumarcı giden vurguncu.

Adalıyız, olta kıyı balıkçılığından, keyfi, küçük tekne avcılığından öte geçemedik. 

10 ay güneşimiz, solar enerji sistemden haberimiz var, elektriğimiz çok pahalı ya da yok.

Tüketim çok, üretim yetersiz! Üretenler de beter durumda!

Çoklukta, yokluk adası Kıbrıs. 

Hizmet sektörü geniş, işsizliğimiz çok. Özel sektörde garsonumuz, benzin pompacımız, otel çalışanı yerel vatandaş emekçimiz yok denecek kadar var/yok!

Tam anlamıyla, kuzey ekonomi şartları hizmet sektöründe haklarını alamadıkları için Rum’ların işçiliğini görüyorlar!!

Haklılar da!

Yeni asgari ücreti ödeyemediğini iddia edip çalışan çıkaran da çok. Kazandığı %’de 200 kar payını emekçisiyle paylaşmak istemeyen de çok. 

Alaman ve İngiliz otomobiller ortalıkta cirit atar, mısmıl yolumuz yok. 

Çevre yolları yapılır, yonca kavşağı yok. 

Her sene çukur doldurulur, her yer yamru yumru, havasından geçileni yok. 

Bahçeler beş başı mamur, bakımlı çiçekli, gancelliden ötesi çamur çaylak, pislik götürür, aldıran yok. 

KKTC’de uluslararası alanda tanınan iki kurumdan birisi Lefkoşa Türk Belediyesi. Gel gör ki, onun da engelli yasası yok. 

Git mahkemeye sor, ya da öde bu cezayı der belediye. 

Bu konuda mahkemeye çıkarsın, yargıç “Engelli yasası olmadığı için” dava edeni yeniden belediyeye yönlendirir. 

“Yahu bu adada uluslararası tanınan AB’ci Belediye Başkanı’mız var. Madem KKTC meclisinden “Egelliler trafik yasası” çıkaramadınız o zaman siz de AB engelliler yasası müktesebatını esas alın ve kullanın diye, fikir verirsin. 

Belediye yetkilisi “E vallahi haklısın be gardaş, dur da bunu belediye meclisinde konu edeyim” haklısın der. 

Fakat henüz hiç bir adım atan yok. 

Avrupalı havasında görüldüğü kadar;

Ortadoğu zihniyetli, üçüncü dünya meşrepli insanımız çok. 

Kazananımız var, vergi mükellefinin vergi kaçırmayanı, ahlaki olanı çok az, ya da yok.  

Zenginimiz çok, para kaçırıp saklayan da çok. Devlet gelirimiz memurunu ödeyemez halde!

Devletimiz zaten varla yok arası bir muamma. Anayasasında bile, herhangi bir antlaşmada feshedilebileceği yazılmakta!

Kıbrıs Türk halkı diye bir halk var gerçekte. Ama legal olarak yok, hiç bir yerde. 

Tinne, Kürtçe’de “yok” demektir. 

Memleketimizin adı da “Tinne’dir.”

Tinne yok demektir. Ama bizim ülkemiz vardır. Sadece, adı, Türkçe’de “Yok” anlamına gelir, dediği gibi, Sermiyan Midyat’ın

Her şey var, hiç bir şey yok. Her şey varla/yok arası muallakta. 

Var ama yok, yok ama var. 

Varlığı illegal, yokluğu normal!

Kimine göre varız kimine göre yok. İşlerine geldiğimizde varız, gelmediğinde yok.

Varlıkta yokluk, yoklukta bolluk gibi bir şey memleketin hali. 

Biz varız diyoruz, onlar yoksunuz diyorlar. 

Tam yok olduğumuz umutsuzluğuna düştüğümüzde. Hayır ne demek, varsınız, diyorlar. 

Yoksunuz dediklerine göre, varız dediğimizi duymuş olmalılar ki cevap veriyorlar. Bu da var olduğumuzun kanıtıdır. 

Lakin Analı Avrupalı görmezlikten gelmeyi yeğliyor ve yeniliyorlar!

Varlıkta, yokluk ve ıssızlık adasıyız, biliyorlar, bilmiyormuş gibi yapıyorlar!

                         Candaş Özer Yolcu

Diğer Haberler

Başa dön tuşu